New York'ta Bir Gece (After Hours): Manhattan'ın Kaotik Gecesine YolculukMartin Scorsese'nin 1985 yapımı kara komedi filmi "New York'ta Bir Gece" (After Hours), Manhattan'ın büyüleyici ve kaotik atmosferinde geçen sürükleyici bir hikaye sunuyor. Bu film, sıradan bir gece geçirme niyetinde olan Paul Hackett'ın, bir dizi absürt ve komik olayla nasıl başa çıkmak zorunda kaldığını anlatıyor.Paul Hackett'ın MacerasıFilm, Manhattan'da yaşayan bir bilgisayar operatörü olan Paul Hackett'ın (Griffin Dunne) hikayesini anlatır. Paul, monoton hayatından sıkılmış bir şekilde işten çıktıktan sonra, Soho'da bir barda Marcy Franklin (Rosanna Arquette) ile tanışır. Marcy'nin daveti üzerine evine gitmeye karar veren Paul, gece boyunca karşılaştığı tuhaf olaylar ve karakterler nedeniyle beklenmedik bir maceraya atılır.Gece Boyunca Karşılaşılan Absürt OlaylarPaul'un evine dönmeye çalıştığı gece boyunca başına gelen olaylar, filmin mizahi ve gerilimli unsurlarını oluşturur. Taksi şoförünün parayı pencereden uçurması, garip bir sanat galerisine düşmesi ve bir grup öfkeli mahalle sakini tarafından kovalanması gibi birçok absürt durumla karşılaşır. Bu olaylar, Paul'un gecesini bir kâbusa dönüştürürken izleyiciyi de Manhattan'ın karanlık ve gizemli sokaklarında bir yolculuğa çıkarır.Şehirde Yabancılaşma ve İletişim Kopukluğu"New York'ta Bir Gece" filminin ana temaları arasında şehirde kaybolma hissi, yabancılaşma ve iletişim kopukluğu yer alır. Paul'un yaşadığı olaylar, büyük bir şehirde insanın ne kadar yalnız ve savunmasız olabileceğini gözler önüne serer. Martin Scorsese, bu temaları mizahi bir dille işleyerek izleyiciye hem düşündürücü hem de eğlenceli bir deneyim sunar.Martin Scorsese'nin UstalığıMartin Scorsese, "New York'ta Bir Gece" filmiyle izleyicilere Manhattan'ın gece hayatının karanlık ve kaotik yanını ustalıkla yansıtır. Film, Scorsese'nin sinematik yeteneklerini sergileyen etkileyici bir yapım olarak öne çıkar. Yönetmenin, karakterlerin yaşadığı gerilimi ve absürdlüğü izleyiciye aktarabilme yeteneği, filmi unutulmaz kılar.Sonuç"New York'ta Bir Gece" (After Hours), Manhattan'ın gece hayatında geçen sürreal bir yolculuğu anlatan etkileyici bir kara komedi filmidir. Paul Hackett'ın sıradan bir gecesinin nasıl bir kâbusa dönüştüğünü izlerken, izleyici de büyük bir şehirde yabancılaşma ve iletişim kopukluğunun ne denli derin olabileceğini hisseder. Martin Scorsese'nin ustalıkla yönettiği bu film, sinema severler için mutlaka izlenmesi gereken bir başyapıt.New York'ta Bir Gece izle, Martin Scorsese'nin yönettiği kara komedi filmi.After Hours full izle, Paul Hackett'ın absürt gece macerası.New York'ta Bir Gece HD izle, Manhattan'ın kaotik gece hayatı.After Hours izle, Griffin Dunne'ın başrolünde olduğu sürükleyici film.New York'ta Bir Gece 1080p izle, Martin Scorsese'nin unutulmaz yapımı.After Hours Türkçe dublaj izle, büyük şehirde yabancılaşma hikayesi.New York'ta Bir Gece kesintisiz izle, absürt ve komik olaylarla dolu.After Hours tek parça izle, Manhattan'ın karanlık sokaklarında geçen film.New York'ta Bir Gece HD full izle, Paul Hackett'ın ilginç gece serüveni.After Hours bedava izle, Martin...

15 Cameras Film Konusu : "15 Kamera"nın çoğu, Cam'in bir gizli kamera yuvası keşfetmesini ve ardından evin alt yarısını kiraya veren iki çekici üniversite son sınıf öğrencisi Amber ve Wren'i ( Hannah McKechnie ve Shirley Chen ) gözetlemesini takip ediyor . Madden'ın abartılı, acı verici derecede garip gülümsemesi göz önüne alındığında, tıpkı bir diyalog sırasında yeni kiracılarıyla el sıkışırken olduğu gibi, Cam'in şehvet düşkünlüğünün bu adama inanabilir misin gibi kaba yumruklu bir şekilde komik olması gerektiğini söyleyebilirsiniz. klasik müziğin gölgesinde kalan ücretsiz montaj.“15 Kamera”daki mizahın çoğu, Cam ve onun umutsuzca memnun etme çabaları ile, Amber ve Wren'in pantolonlarına girmek için Slumlord'un kameralarını kullanma girişimleri ile ilgilidir. Çok fazla utanç verici mizah - ah, vay be, sik resmi gönderdi - ve aşırı dile getirilen yer tutucu diyaloglar, film yapımcılarının sadece sıradan zevklere dalmakla kalmayıp aynı zamanda izleyicilerini kışkırtmak için de çok çaba sarf ettiklerini gösteriyor. Ayrıcalıklarından endişe duyan ama aynı zamanda bu konuda hiçbir şey yapamayacak kadar güçsüz davranan bu genç ikiyüzlülere bir bakın. (“Siz artık /ciddi/ ev sahibisiniz!”) Ayrıca Sky'ın en sevdiği gerçek suç şovunu izlerken ne kadar sıklıkla ve dikkat çekici bir şekilde patlamış mısır yediğine de bakmalısınız. (Kendi evinde kaçınılmaz olarak yüzleştiğinde eşyalarını bile elinden bırakamıyor). Ya da Sky'ın kız kardeşi Carolyn'e ( Hilty Bowen ) bakın; o, Slumlord'un kurbanlarından birinin sosyal medya beslemesine anında abone olurken, bir yandan da "Slumlord Kasetleri"nin yayımlanmasının ardından kurbanın ne kadar az mahremiyete sahip olduğundan bahsediyor. Bu sözde hicivsel yanlarda hiçbir artış ya da gelişme yok; işte bu, filmin tek esprisi bu.Filmcolic.com keyifli seyirler diler.